28 Temmuz 2009 Salı

AŞK MI? SEVGİ Mİ?

Gönderen Lavinya Öz.

Nedir aşk? Asırlardır hiçbir anlatıma sığamamış bir kelimeyi bendeniz 10 dakikada anlatabilecek kapasitede değilim elbette. Ama; aşk ve sevgi üzerine naçizane fikirlerimi paylaşma isteğime mani olmayınız lütfen. Bence benzer görünen bu kavramlar tamamen birbirine ters düşmekte. Hemen aralarındaki zıtlıklara geçiyorum:
1)Aşık olan kişi için, aşık olduğu kişi tekdir, ondan başkasını aşkının yanına bırakıp da anmaz bile.
Seven kişi, sevdiğinin sevdiklerini de sever. Burada; aşkın bencil sevginin sencil yüzünü vurgularım.
2)Aşk insana zulmeder. Kişi zamanının her saniyesini aşkıyla geçirmek ister, bunun mümkün olamadığı zamanlarda gitgide artan istekler kişiyi yetinemeyişe, yetinemeyiş de kişiyi saplantıya sürükler… ve aşk farkına varamadığımız bir işkence etmeye başlar ruhumuza.
Seven kişi, sevdiği uzakta da olsa sever ve der ki:
“Canına zarar gelmesinde, nerede olursa olsun ama mutlu olsun”. Burada da aşkın sahiplenmek ve hükmetmek için var olduğunu, sevginin ise; her daim var olabilmek için hüküm sürdüğünü görürüz.
3)Aşk karşılıksızsa insana, insanlık dışı şeyler yaptırabilir. Aşk; biraz şeytansıdır, biraz kara büyü, biraz kabus.
Sevgi ilk başta karşılıksızsa, sadece sabır gösterir ve der ki:
“Karşılıksız olması, nefret etmesinden iyidir”… ve de bilir ki, sevgisine mutlaka karşılık gelecektir. Sevgi; biraz şefkatlidir, biraz merhametli, biraz ermiş.
4)AŞK, saygısızdır. Karşısındakine “Sen” derken hiç çekinmez. Onun hislerinden ziyade kendi hislerine öncelik verir kişi, böylece bencillik beraberinde(hiç bekletmeden)saygısızlığı da getirmiş olur.
SEVGİ, tamamen saygı çerçevesinde ve uysalca yaşanır. İçimizde büyütür, geliştiririz sessiz sessiz. Bazen çığlıklar atsak bile içimizdeki çığlıkları kendimizden başkasına duyurmayız.
5)Aşk, gözleri kör eder, beyinle beraber. Doğru göremez doğru düşünemez olur insan. Mantıksız olan her şeye anlamsız anlamlar yüklemeye çalışır. Çırpındıkça saplanır, saplandıkça anlamsızlaşır…
Oysa seven kişinin gözleri, sevdiğini korumak ve kollamak adına , dört açılacaktır.
6)Aşk çok kısa sürer ve onlarca hasar bırakır ruhumuzda.
Sevgi hiç bitmez ve ruhumuza enjekte ettiği huzurla , en dermansız dertlerin bile tedavisi oluverir.
7)Aşkla zarar verilecek şeyler çokken(kendisi, aşkı, başka insanlar, başka hayatlar…);sevgide zarar görecek tek şey:
“Sevgimizi, en kocaman yürekle, incitmeden ellerimizin arasında tutabilme kabiliyetimizdir”
Sevgi aşka dönüşmez (hamurunda yoktur).Aşk sevgiye dönüşebilir. İşte o zaman; yorgun, yaralı ama huzurlu bir de gamze bırakır yüreğimizin köşesinde.
SONUÇ; Aşık olmak kolay, sevmek zor zanaat.
YA DA
Herkes aşık olabilir ama ender insan sever ve sevilir.
SAYGILARIMLA
LAVİNYA ÖZ.

(Not:Bu yazıyı yazarken çok sevdiğim bir şarkıyı dinliyordum. İlham veren şey o şarkı olmalı. Şarkıyı merak edenlere: CEM KARACA “Sevda kuşun kanadında”. Şimdiye kadar dinlememişseniz çok şey kaçırmışsınız derim. Benden tüm okuyucularıma gelsin :)).

2 yorum:

beyaz. dedi ki...

Veee.. Nihayet defalarca okuduğum bu yazıya da yorum yapma zamanı geldi... Aşkla, sevgiyle ilgili yazılmış onca yazı okudum ama bu yazı meseleyi çok güzel özetleyen bir yazı olmuş bence. Sonuç bölümüne de tüm kalbimle katılıyorum:"Aşık olmak kolay, sevmek zor zanaat."

Duygularınız kadar düşüncelerinizi ifade etmekte de akıcı ve hoş bir üslubunuz var bence, bu da ayrıca güzel yapıyor yazılarınızın her birini...

Ne diyeyim, darısı başıma:)

Saygı ve sevgilerimle...

Lavinya Öz. dedi ki...

Teşekkür ederim güzel düşüncelerin için :)

"Ne diyeyim, darısı başıma:)

Saygı ve sevgilerimle..."

Demişsin ya o zaman AMİN! diyelim :)

Saygı sevgi benden