3 Temmuz 2009 Cuma

EKŞIN!

Gönderen Lavinya Öz.

Babadan kalma bir film izledim dün; TARKAN/ Altın Madalyon. Onlu yaşlarımda(ki 60 lı yıllarda çekilen filmleri ancak onlu yaşlarımda idrak ederek izleyebildim :) ), benzeri dönem filmleri( Battal Gazi serileri, Malkoçoğlu serileri, Tarkan diğer serileri)kalbimizde hayranlıklar oluşturdu. Atalarımızın ne kadar güçlü ve yiğit olduklarını anlattı.

Yirmili yaşlara geldiğimiz zaman ise aynı filmleri babalarımız yine aynı heyecanla seyrederken biz "SAÇMA!" bulduk:

Mümkün müydü; bir kişi aynı anda otuz kişiyi birden haklasın?(hepsi de geri zekâlı düşman askerleri)
Mümkün müydü; İp cambazları, sadece iplerle kaleler fethetsin?(nöbetçilerinde hep arkası dönük)
Mümkün müydü; o kadar kahraman ve oyuncu içinden sadece "Atıl Kurt" en doğal oyunculuğu çıkarsın?
Mümkün müydü; Hıristiyan prenseslerinin hepsi de Battal Gazi'ye ya da Kara Murat'a, kısacası Cüneyt Akın'a âşık olsun?(neden olmasın, yakışıklı adam, tez elden şifalar)

"Değişik bir şeyler de yapmak lazım" diye düşünürken yapımcılar, akıllarına, "Cüneyt Arkın'ı yakalamışken bir de dünyayı kurtartalım" fikri gelir ve DÜNYAYI KURTARAN ADAM nasıl mümkün olur da uzaylılara karşı sadece karate tekniğini kullanabilir?(olacak o kadar Cüneyt Arkın bu, uzay havası vız gelir).

Tüm bunlar; yirmili yaşlarımda, adı geçen filmlere "saçma" damgasını vurma gerekçelerimdi.

Şu an otuzlu yaşlardayım ve bakış açım mı değişti de üstte adı geçen filmlere "saçmalık" derken; yeğenlerim ve oğlum ile beraber; Milla Jovovich'in, Violet karakterini oynadığı Ultraviolet (2006) isimli filmi veya Charlize Theron'un, Sara Deever karakterini oynadığı Aeon Flux (2005) isimli filmi veya Jason Statham'ın, Frank Martin karakterini oynadığı Taşıyıcı Serilerini ağzı açık izleyebiliyorum.

Fark:
Aksiyon en üst sınırdayken, ağır çekim ile bize neyin ne olduğunu kare kare gösteren çekim tekniğinde mi?
Ateşi anımsatan tonların kullanıldığı renklerin büyüsünde mi?
Uçtuğuna bizi inandıran gerçek üstü kahramanların gerçekçi tutumlarında mı?
Milyon dolarlık kaza sahnelerinde mi?
Daha vizyona girmesine henüz iki sene varken sunuma başlayan ve bizi "mutlaka izlemeye" şartlayan reklam denilen yaratığın hipnoz gücünde mi?
1,5 saatlik filmin hemen hemen bir saatini sadece kaçış ve kovalamacaya ayıran "Tom ve Jerry" bilinçaltılı yönetmenlerde mi?

Yoksa:
"Ekşın!" denilen eksik olmaz patlama sahnelerinde mi?
Bilemedim doğrusu.

Ve ekran karşısında biz, tarzımız olmasa da, bir yakalanmaya görelim aksiyon dolu bir sahneye, o an ne yapacağımızı dahi unutuyoruz. Büyü gibi film yapıyorlar. Ama sonra bana sorsalar "filmden ne anladın" diye, kurgu da iyi değilse utanç içinde cevapsız kalırım, çünkü ben en çok; en çok anlam çıkarttığım filmleri severim.

Peki, ben ellili yaşlarıma geldiğimde(Allah ömür verdiyse) ve ben bugünlerde koleksiyona başladığım Tarkan, Battal gazi, Malkoçoğlu serilerini izlerken, oğlum bana der mi ki:

"Saçma sapan şeyler izliyorsun"


Saygılarımla
Lavinya Öz.

ÖNEMLİ NOT: Efendim yazıyı "yazarak.com" dan aldım :D elbette kendi yazım ama kendi yazılarımız için de kaynak link göstermemizi gerektiren bir sistemleri var. Çokça ziyaret edilen de bir site olduğu için ;) linki vermem lazım:


Bazı yeni ve ilk elden yazılarımı sanırım buradan vereceğim. Bilginize...