1 Aralık 2010 Çarşamba

ÖNEMLE DUYURULUR!

Gönderen Lavinya Öz.

Bu sayıdan sonra dergimiz ayda bir yayınlanacaktır. Bu kararın gerekçesini şöyle açıklayayım:

Allahın İzniyle Ocak 6 da "GOJUPEK"  ismiyle  çıkacak yeni bir mizah dergisinde bir köşede yer alacağım. Bu da Ütopya' yı biraz zora sokacak. Ütopya' nın yeni sayılarını ancak bir ayda düzene sokabileceğime inanıyorum. 

Belki aylık bir dergi olmak daha iyi olacaktır diye de düşünüyorum.

Veeeeeee; bu aşamada kimler benimle sormak istiyorum.
Çünkü kadroyu güncelleştirmek lazım.

KİMLER BENİMLE?  :)

9 yorum:

düş... dedi ki...

nihayet 32. sayıya zor da olsa ulaştık:) kaç gündür açılmıyor blogumuz sinir olmuştum.

öncelikle hayırlı olsun Lavinya'm yeni dergi keyifle takip edeceğiz inşallah.Dergimizin ayda bir olması dediğin gibi daha iyi olabili.Şimdiye kadar elimden geldiğince yanınızda olmaya çalıştım. Bundan sonrasında da varım.İnsan ruhunu temize çektiği sığınağından vazgeçer mi hiç? :)

hep beraber yeni sayılara canlar...

halen dedi ki...

öncelikle "gojupek" hayırlı olsun.

bugüne kadar elimden geldiğince katkıda bulunmaya çalıştım.
bugünden sonra da buradayım.

herkese sevgiler

NoYaN DeMiR dedi ki...

Her zaman :)

yusufener dedi ki...

Ben diyeceğimi dedim :)

Lavinya Öz. dedi ki...

Destekleriniz için sonsuz teşekkürler :) iyi ki varsınız...

Sizi seviyorum :')

Büyük hedeflerimden biri benim için Utopya' yı basılı dergi konumuna getirmek. Bunun için de zaman lazım. Çok iyi tanınmak lazım.

Başka şeyler de lazım ama :) gönüller zengin olsun yeter, gerisi için her şey mümkündür :)

Çok iyimserim çok :))

Şöyle bir bakınca nerden nereye diyorum... Gerisi neden olmasın ki?

SEVGİYLE

Emre C. dedi ki...

Gojupek hayırlı olsun abla. Ben de elimden geldiğince devam etmeye çalışacağım. İnşallah işlerim yoluna girer de daha fazla katkı sağlayabilirim. Ama elimden gelen inanın bu. Saygılarımla..

Lavinya Öz. dedi ki...

Teşekküer ederim Emre :)

Adsız dedi ki...

Hem dergimizin ayda bir çıkması hem de köşe yazarlığın hayırlı olsun kalemşörüm.
Ayda bir olması hem birikim hem de süzgeç evrelerine fazlasıyla zaman tanıyacağı için içerik açısından çok güzel ve isabetli olacaktır.
Dergimiz şu anda olgun bir meyve gibi göz kamaştırıyor ve yazılan her cümle hayranlıktan yana iştah kabartıyor ama bekleyiş bir ay olunca ruhta uzunca bir zamandır tatmadığı epeyce özlediği tat kalıcı olacaktır.
Kalemine gelince bir köşeye daha uç sürecek mürekkebine bereket.
Lakin dergimizin bir eksik yanı da kalem arkadaşlarımın röportajlara uzak kalması
Bazen kalem arkadaşlarım, bazen takipçiler bazen de hayal dünyası dahil olabilir buna.
Soru sor cevap al mantığına uzak kalarak röportaja da kendimizden bir şey katabiliriz ve ortaya bize has bir şey çıkabilir.
O zaman hem yelpaze genişler hem de kaleme daha önce yürümediği bir yol daha açmış oluruz.
Bu illa röportajda olmayabilir mesela bir köprünün ayaklarından bir kuşun kanadına, bir anıdan bir bulut kümesine kadar hayata dair hayatlara dair bize dair o kadar çok şey var ki yazılacak, kalemin şiire dönük kalemin çizgiye dönük, kalemin öyküye dönük demek yerine ya da o bunu yazar şu bunu çizer bu bunu anlatır diye belleyip onlardan sadece bekleneni görmek ve onlarında beklenenin alışılagelmişin dışına çıkmaması hayallerimizi ve kalemlerimizi köreltebilir bir süre sonra.
Herkes bildiği herkes iyi olduğu şeyi yapmalı denilir ama sonra birde denilir ki iyi hoş olmuş ama kendini tekrar etmiş. Yani çizer yada yazman olalım denilenlere yada denileceklere bakacak olup kulak asacak olursak o halde kalemi hiç ele almayalım.
Düşünelim şöyle bir her gün aynı şeyi mi yaşıyoruz.?
Hatırlayalım dün de aynı şeyleri mi yaşamıştık.?
Bakalım şu an dünkü saat olabilir ama dünkü zaman mı .?
Hissedelim aynı dair duyguları yaşamış-yaşıyor olabiliriz ama kıvamı aynı mı.?
O zamanda kalemimizi aşındırdığımız patikadan çıkartıp
O patikaya zaman zaman tekrar uğraması üzere başka yollara sürelim, bence…
Hem belli mi olur aynı güzergâhın dışına çıktığı zaman belki daha iyi işlere uç sürebilir kalemlerimiz.
Gereken sadece dairenin dışına da çıkabilmek, bunun için de birazca cesaret ;)
Bize gelince kalemşörüm
Bir gün bilmem kaç yüzüncü sayımızı Allah kısmet ederse çıkartırsak
Onun sevincini yaşarken bile herhalde dilimiz yine çakışır durur :)
Sen sabırlı bir abla bende azca haylaz bir kardeş işte…
Ama önemli olan da dilin değil yüreklerimizin ve kalemlerimizin çakışmaması değil mi.
Bana gelince az kaldı susuyorum : )
Artık tembellik dönemim bitti ama öncelikle yorumla şiiri birbirine karıştırdığım
Noktayla ünlemi birbiriyle kapıştırdığım ve içinden çıkamayıp kalemimle ruhumu çakıştırdığım bir çok yazımı derleyip yayınladıktan sonra yeni yazılarımla devam ettireceğim bu süreci inşallah.
Bilin ki yine gözünüzden kaçan her noktanın üstünde olacaktır gözlerim…
Saygılar
Başarılar

Lavinya Öz. dedi ki...

Senin de bizlerle olmana çok sevindim :)Saygılar kardeşime...

Arkadaşlar okuyucu oranımızın düşmüş olması dergi artık okunmuyor diye değil haber vereyim dedim :)
Sebep; alan adına yönlendirdiğim sunucu ayarlarının bozulması en kısa zamanda başka bir yere kayıt yaptıracağım çünkü çoğu yerde kaydımız "lavinyaoz.com" dur. Geçici olarak blogspot' a dönüş yapınca diğer adresten giremiyor dergiye kimse.Ayın 29 u ve 30 u olmak üzere BİLDİRGEÇ'te reklamımız olacak reklam adresini blogspot olarak verdiğim için şimdilik dokunamıyorum sunuculara v.s. :) beklemedeyiz... İnşallah 31 Aralık da sunucu ayarlarını halledeceğim ;)

Allah' ın izniye 2011 e güzel bir giriş yapacağız... Her şey bu kadroyu kaybetmemek ve bir gün basılı bir dergi olabilme gücüne kavuşmak için :)

Bu arada hayran sayımız 317 olmuş... Daha da artacağına inanıyorum...

Cümleden saygı ve sevgiler...