15 Ağustos 2009 Cumartesi

Romantizm Diyalogu

Gönderen Lavinya Öz.

Evli çiftlerin arasında arada bir “BİZ YETERİNCE ROMANTİK MİYİZ?” sorusu tartışılmak zorundadır. “Evlilik aşkı öldürür” lafı bu muhabbeti gerekli kılar. Şimdi yazacağım evli bir çifte ait “Romantizm” diyalogunun kahramanları tamamen hayal(!) ürünüdür:


KARISI: Hayatım o gazeteyi şöyle biraz bıraksan da biraz konuşsak.


KOCASI: Konuşalım her tanem, söyle.


KARISI: Sen neden bana hiç çiçek almıyorsun?


KOCASI: Alayım aşkıma.


KARISI: Ben dedikten sonra ne kıymeti kaldı. Alma.


KOCASI: Tamam almam.


KARISI: Tamam tamam al ama benim haberim olmasın. Hiç romantik değilsin, bırak şu gazeteyi.


KOCASI: Söyle aşkım, bıraktım. Hadi romantik olalım.


KARISI: Diyorum ki; neden bana hiç çiçek almadın?


KOCASI: Ben sana hiç çiçek almadım mı şimdi? İki kere aldığımı hatırlıyorum.


KARISI: Hiç unutur muyum, ilkini benim paramla almıştın, bir adet Kasımpatı.


KOCASI: Ne yapayım paran ona yetmişti.


KARISI: Ama biliyor musun ben onu günlüğümün arasında kuruttum, hala duruyor.


KOCASI: Gördün mü bak ne kadar romantiğim. Peki ikinci? Bir demet taze, capcanlı kırmızı gül.


KARISI: Onu hiç söyleme. Aklımdan çıkmasına imkân yok. Henüz 4. sınıfta iken hastanın, pardon baygın hastanın, başından alıp getirmiştin.


KOCASI: Her tanem, sonuçta getirmedim mi? Hem sen çikolatayı daha çok sevmez misin? Git bak cebimde ne var?


KARISI: Harikasın! En sevdiğimden. Seni çok seviyorum çokkkkkkkkkk.


(KOCASI: Yırttım valla! İyi ki de viskiyi getirmeyi unutmuşum. Her işte bir hayır vardır. Gazetem neredeydi.)


SAYGILARIMLA


LAVİNYA ÖZ.