14 Kasım 2009 Cumartesi

Köfte yiyelim mi?

Gönderen halen



- Abi gel! Çok methediyorlar bu adamın köftesini. Yiyelim bir kez.
- İşim var be güzelim. Başka zaman yeriz.

- Abi ne işin var Allah aşkına?
- Bankaya gideceğim. Havale yapmam gerekiyor.

- Kaçmıyor ya banka. Yaptırırsın ne yaptıracaksan. Şu köfteden bir yiyelim git havale mi yaptırıyorsun, para mı gönderiyorsun ne yapıyorsan yap.
- E aynı şey ikisi de. Nasıl örnek bu?

- Açlıktan oldu abicim. Yürü gidelim yiyelim şu köfteden.

- Ya kardeşim ben sevmem tükürük köftesi. Adı bile bir tuhaf.
- Ya adından sana ne abicim. Çok lezzetliymiş. Öve öve bitiremedi kimse. Bir şeyi sırf adını sevmediği için yemeyen tek seni gördüm.

- Yemem ben. Adını sevmezsem yemem. Bamya da yemiyorum mesela.
- Onu bende yiyemiyorum ya. Böyle bir tuhaf oluyor değil mi?
- Yok ondan değil.

- Ya?

- Bamya bana bambuyu hatırlatıyor.
- ……………………….
- E ben panda mıyım?

- ……………………….
- Ne bakıyorsun öyle?

- Şu an elimden gelen bu abi.

- Espri yapma bana.
- Tamam tamam. Geldik zaten bak.
- Şu ufacık seyyar arabada mı herkesin övdüğü köfteler.
- Evet ağabeycim. Başka hiçbir köfteye benzemiyormuş. Efsane oldu bu köfteler efsane.

- Ne efsanesi? Abartma hemen.

- Şehir efsanesi ağabeycim. Bir madde varmış içinde, artık özel bir baharat mıdır nedir bilemiyorum, o veriyormuş zaten lezzetini.

- Çinli falan mı bu adam. Bak baştan söyleyeyim öyle bir şeyse eğer hayatta yemem elin Çinli’sinin yaptığı köfteyi.

- Ne Çinli’si? Nerden çıkardın şimdi Çin’i.

- Ne bileyim baharat deyince.

- Türk adam abi Türk. Muammer usta.

- iyi iyi anladık. Haydi yiyelim şunları da gidelim bir an evvel.

- Kuyrukta varmış. Bekleyeceğiz biraz.
- ………………..
- ………………..

- ………………..
- ………………..

- Merhaba Muammer usta.

- Hoş geldiniz, hoş geldiniz.

- Hoş bulduk. Yap bakalım bize iki porsiyon. Bak arkadaşımı da getirdim. Öve öve bitiremedim seni ona göre.
- Sağ olasın, sağ olasın. ……………Buyurun bakalım. Afiyet olsun.
- Hmmmmmmmm nefis, nefis. Nasıl köfteler abi? Söylediğim kadar var mıymış?

- Gerçekten harikalar. İyi ki gelmişiz.

- Seni sürüklemeseydim havale yapıyordun şimdi bankada.

- Bırak havaleyi filan. Biraz daha parasız kalsa ölmez ya.
- Hah şöyle, yola gel!

- Usta bunun içinde ne var?
- Sır filan dinlemeyiz ha! Söyle de bilelim.

- Söylemesem de bana kalsa olmaz mı?
- Olmaz öyle. Kimseye söylemiyormuşsun ama bize söyleyiver kurtul şu yükten.

- Ya söylemeyeyim. O ustanın sırrıdır. Söylemek olmaz şimdi.

- Zorlamasana adamı. Söylemek istemiyorsa söylemesin.
- Öğrenelim ağabeycim. Ben ne yediğimi bilmek isterim. Ya alerjim varsa o maddeye.
- Ben sana dedim ama değil mi? Boş ver yemeyelim diye. Hem adı bile tuhaf tükürük köftesi. Tükürükle yapmıyorlar bunu, değil mi?
- Yok yahu amma da yaptın şimdi. Tükürüyor musun sen bu köftelere usta ha? Hahahahahah
- ……………………
- Usta?
- ……………………

- Uuuustaaaaaaa!

2 yorum:

Özgür dedi ki...

Adam dedi ama bırak beni havale yapayım diye. :DD

Lavinya Öz. dedi ki...

"- Ya kardeşim ben sevmem tükürük köftesi. Adı bile bir tuhaf.
- Ya adından sana ne abicim. Çok lezzetliymiş. Öve öve bitiremedi kimse. Bir şeyi sırf adını sevmediği için yemeyen tek seni gördüm.
- Yemem ben. Adını sevmezsem yemem. Bamya da yemiyorum mesela."

:D

Hay sen çok yaşa!
Adamı anlıyorum ben; mesela ben de asla "kus kus ve kapuska" yemem :P