ÜTOPYA... Ütopik bir dergi...

(Telefon çalar) 

-LEZİZO RESTORAN! Buyrun? 

-İyi günler, ben 10 gün sonrası için, iki kişilik rezervasyon yaptırmak istiyorum. 

-Elbette, isim neydi? 

-Hüseyni Atıeke. 

-Tamamdır, Hüseyin Akaeke. 

-Yanlış oldu, Hüseyin değil, Hüseyni! Hem Akaeke değil, Atıeke. 

-Hüseyni, Irak asıllı mısınız? 

-Yok hayır, kütük memurunun hatası, aslı Hüseyin' dir aslında. 

-Karar verin beyfendi? Aslı Hüseyin ise niye Hüseyni diyorsunuz? 

-Siz Hüseyni diye kaydedin lütfen fakat soy isim Akaeke değil Atıeke. 

-Tamam, Hüseyni Atıete. 

-Atıeke, A-tı-e-ke. Kodluyorum. 

-Ankara- Trabzon- Irak... 

-Kuzey Irak mı? Güney Irak mı? 

-Ne farkeder güzel kardeşim bildiğin Irak.Iıııııııııııııı. 

-Irak asıllı değilim demiştiniz? 

-Ben Zonguldaklıyım. 

-Eee o zaman ne karıştırırsınız Ankara'yı, Trabzon'u? 

-Tamam tamam iptal edin, iptal. 

-Olmaz öyle, yapılan rezervasyon iptal edilemez. O gün gelmeyiverirsiniz olur biter. 

-Geliyorum ulan! 15 dakikada oradayım. 

-Mümkün değil, boş yer yok! Siz 10 gün sonra dediniz. 

-Bu görüşme kayda alınıyor mu? 

-Elbette, tüm görüşmeler gibi. 

-İyi o halde, geldikten sonra mahkemede lehime kullanabilirim diyosun? 

-Nasıl yani? 

-Gelince anlatırım. 

 

Sonu gelmeyen romantizm dialogları  

KARISI: Aşkııııııım! Beni seviyor musun? 

KOCASI: (Bundan daha saçma bir soru yoktur yani ) Hı hı... 

KARISI: E, peki, ne kadar?