- Ağabey duydun mu? Adamın biri 40 metre yüksekte afiş asmaya kalkarken mahsur kalmış, itfaiye kurtarmış.
- 40 metre yüksekte ne işi varmış?
- 7 katlı binaymış ağabey.
- 7 katlı bina nasıl 40 metre oluyor lan?
- Ağabey şimdi her kat 2 metre desek...
- Eee? 7 kere 2, 14 eder. Sizin matematiğe kim geliyordu? Laz müteahhit mi?
***
- Hayat nefes aldığın anlardır. Nefes verdiğin her anda ölümü hatırla. Bir daha alamayabilirsin çünkü. - ..., ölüm, ..., ölüm, ..., ölüm, ..., ölüm, ..., ölüm,
- İçinden hatırla lan.
***
Hayat nefes aldığın anlardır. Nefes verdiğin her anda ölümü hatırla, bir daha alamayabilirsin çünkü. -.........................................
- Ver nefesini ver. Çatlayacaksın şimdi.
***
- Nerede kaldın be oğlum? Ağaç olduk Necati'yle burada.
- Geldim ağabey, geldim. Kitapçıdaydım.
- Ne aldın lan? Adı ne?
- Limon Ağacı. .... Aaa! ağabey ne oldu? Niye bayıldı bu şimdi?
- Oğlum, adam limonu duyunca fena oluyor, sen limon ağacı dedin.
***
- "Gülmekten gözünden yaşlar geldi" desinler diye kahkaha atıyorum Cemal.
- Olsun aga. Sonuçta gülüyor musun sen ona bak.
- Bitiyorum senin şu iyimserliğine.
***
- İyi akşamlaaaarrr sayın seyirciler. Malum diziyle ilgili tartışmalar tavan yapmışken biz de reytingten payımızı alalım dedik ve Harem'i konuşacağımız çok önemli bir ismi çağırdık. Karşınızda Sultan Süleyman. Efendim hoşgeldiniz...
Resim
...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
:))
İyiki bizimlesin Halen...
Gojupek'e göndersene çalışmalarını, belki aynı dergide yazarız :)
Bu arada düzenleyeceğim metni karışık göreünüyor.
Hayat nefes aldığın anlardır. Nefes verdiğin her anda ölümü hatırla, bir daha alamayabilirsin çünkü. -.........................................
- Ver nefesini ver. Çatlayacaksın şimdi.
bu çok iyiymiş :)
Yorum Gönder