2 Ağustos 2009 Pazar

KONUŞMALAR/ 1994

Gönderen Lavinya Öz.

ADAM DEDİ:
“Ben sana bağımlıyım”

KADIN DEDİ:
“Bağımlılık sorumluluk ister. Sen bir bağımlılığı taşıyacak kadar sorumlu olamazsın”

ADAM DEDİ:
“Sen de fazla sorumlusun”

KADIN DEDİ:
“Ben sana ne bağlı ne de bağımlıyım. Sorumluluğa gelince; şu zamana hemen hiç sorum kalmadı benim. Tüm sorularım geçmiş de kaldı. Söyle, benimle gerçek bir beraberlik kurmak istiyor musun?”

ADAM DEDİ:
“Tek amacım bu!”

KADIN DEDİ:
“Gerçek beraberlikten söz ediyorum. İçinde her şeyin bulunduğu, “olmayan” nın da dâhil olduğu bir beraberlik. Gerçek!”

ADAM DEDİ:
“Evet”

KADIN DEDİ:
“Ben… Ben, seninle olmayana başlamak istiyorum. Ama bunu istemiyorum da. Anlayabiliyor musun? Olmayana başlamayı hem istemek hem istememek, işte bu süregelenliği, sürüklenmeleri aşan bir şey. Ben ya da sen bunu kaldırabilecek miyiz? Sürüklenmeden olmayanı yaşaya bilecek miyiz?”

ADAM DEDİ:
“Mantık dışı!”

KADIN DEDİ.
Ben seninle mantık dışı olmak istiyorum!”

ADAM DEDİ.
“Bir şeyi ya istersin ya istemezsin. Üçüncü halin imkânsızlığı bir ilke değil midir?”

KADIN DEDİ.
İlkeler ilklerdir. Biz ilkleri aşalı çok oldu. Tamam, karar verdim. Kaçmalıyım ben senden”

ADAM DEDİ:
“Neden? Nasıl?”

KADIN DEDİ:
“Evet evet kaçmalıyım ben senden. Sana rastlamalardan, “sana gelmelere” gelmelerden, “seni bulmaları” aramalardan. Tek çözüm bu. Biz bu şekilde olmayanı yaşayabiliriz. Ama sakın gelme arkamdan. Eğer ben kaçarken beni yakalamaya kalkarsan beni kaybedersin, ben kaybolmak istemiyorum.”

ADAM DEDİ:
“Ya beni kaybetmeyi?”

KADIN DEDİ.
“Sen var mısın ki? VAR olduğunu nereden bileyim. Ya YOK san. Ya sadece beynimdeki yanlış bir algıysan. Ben seni kimseyle paylaşmadım ki bileyim var mısın yok musun!”

ADAM DEDİ.
“Bak, seni kaybedersem biterim ben bozguna uğrarım. Amaçsız kalırım. Mutsuzluk yakamı bırakmaz. Aşarım mutluluk rollerini kalabalık ortamlarda. Açık vermem ama bir tarafım hep yarım kalır, bilmez misin açık bırakılan pencereler ceyran yapar!”

KADIN DEDİ:
“Korkma ceyran olmaz… Bizim tüm kapılarımız kapalı. Biz kapı ardı iki siluet olarak yazılmışız bu hikâyede, yazar bizi buluşturmayana kadar o kapı hep aramızda.”

ADAM DEDİ:
“Seni kaçırmamak için elimden geleni yapacağım”

KADIN DEDİ.
“Yani KAÇACAĞIM mı demek istiyorsun?”

ADAM DEDİ:
“…………………………….”

KADIN DEDİ:
“NE! Bana büyü mü yapacaksın?”

ADAM DEDİ:
“Nerden duydun konuşmuyordum?”

KADIN DEDİ:
“Susmalarını dinliyordum. Hiç aranma boşuna BÜYÜ benim. Düştün içime, kaç kaçabilirsen !”

ADAM DEDİ.
“Kaçmak isteyen kim?”

KADIN DEDİ:
“Anlamıyorsun. Kaç kaçabilirsen derken, beni kaçırmamak için elinden geleni yap demek istiyordum

ADAM DEDİ.
“Evet, anlamadım; çünkü konuşuyordun!”


1994/Şubat


Saygılarla
Lavinya Öz.

1 yorum:

KınıX dedi ki...

Vaaaay. Özellikle sonu çok güzel. :)
Bir de şarap gibi; yıllanmış bir yazı. :P
Ellerine sağlık lavinya ablam. :)