13 Ekim 2010 Çarşamba

ANKARA’YA MEKTUP –7-

Gönderen SEVDAZAN®




Ve 2005’in son haftası.... Hece sonları gibi uyaklı ve hece ölçüsü gibi nizamlı öyle güzel bir kar yağdı ki....... İnsanın gözlerini kapatıp alabildiğine dansedesi geliyor. Sana da öyle alıştım ki yanında bağdaş kurup birkaç kelam hasbıhal etmeyince huzursuz hissediyorum kendimi. Umutsuz kaldığım vaktime yine sen yetiştin Hızır gibi. Sanki çevremden sırayla çekilen dost ve ahbaplarıma inat sen sardın beni! Şimdi de senden yüz bulmuş olmanın verdiği cesaretle beni öp istiyorum. Öp hadi, günahlara inat sevişelim seninle çılgınlar gibi. Ne de olsa hiçbir kamera görüntüleyemez........ Önce soyun dans ederek, sar beni, sıcaklığın tüm bedenimi sarsın, kokun tüm yürek evrenimi kaplasın, öyle öp ki şehvetinin azametine sığınayım. İniltilerimiz sarsın ufkumuzu....... Ne de olsa hiçbir teknoloji kaydedemez bunu...... Sev beni! İçindeyim; her uzvunda bir anım saklı, yine de seni özlemek gibi bir duygunun başlı başına muhatabıyım. Bir şeyler eksik sanki ve uzak kalmışlık var bir yerde. Ver yinede, ellerini bana ver, umutlarını bana ver, sıcaklığını bana ver. İçimden bir ses barışımıza inat felek bir oyun çevirecek gibi geliyor. Hani ne bileyim belki görev yada başka bir maksatla bizi ayıracak gibi. Bu barışmanın ve kavuşmanın ardına ayrılık nasıl olur bilemem? Bildiğim içime bir sancı olup oturacağı. Aslında başımı alıp gitmeye, dinlenmeye ihtiyacım var. Fakat yine de senden ayrılmak istemiyorum. Neyse şimdi durduk yerde ayrılık deyip ne senin ne de kendimin canını sıkmayayım. Doğru ya bugün sevişelim demiştim. Haydi gel kollarına al beni, devam edelim. Ne kadar dolu geçti şu sene. Neler yaşadım, neler kaybettim. Kazançlarımla kaybettiklerimi kıyaslamak azap olur diye buna hiç kalkışmıyorum bile. Ama çok çabuk geçtiği kesin. Hani göz açıp kapayıncaya kadar gibi. Belki de anlamadım bile. Şöyle seninle başbaşa kalıp koynunda olmak, yüreğinde durmak istiyorum ama nefes almaktan ve konuşmaktan başka hiçbir iş yapamayan insanlar gelip gölge yapıyorlar. İzninle dostum! .......... Seni kimseyle paylaşmak istemiyorum. Sen köşene çekil ben de bulurum bir yer. Ama öpmeden bırakmam ve söz sana ey şehir; senden ayrılsam, dünyanın öbür ucuna gitsem dahi seni asla aldatmam............... ........Her gün seni düşünüp de içmiyorsam kahrolayım........ 26 Aralık 2005 Pazartesi 12:42 S.B. / Kurtuluş

Mustafa Çelebi ÇETİNKAYA

1 yorum:

Lavinya Öz. dedi ki...

"Şöyle seninle başbaşa kalıp koynunda olmak, yüreğinde durmak istiyorum ama nefes almaktan ve konuşmaktan başka hiçbir iş yapamayan insanlar gelip gölge yapıyorlar. İzninle dostum! .......... Seni kimseyle paylaşmak istemiyorum. Sen köşene çekil ben de bulurum bir yer. Ama öpmeden bırakmam ve söz sana ey şehir; senden ayrılsam, dünyanın öbür ucuna gitsem dahi seni asla aldatmam."

:)

Ankara öylesi bir şehir ki nereye gitsen de senelerce oralarda kalsan da asla kendini aldattırmıyor :)))